Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Uşak'taki Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) yurtlarına yerleştirilen 1190 depremzedenin, burada verilen çeşitli hizmetlerle yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Depremin etkilediği 11 ilden kente gelen vatandaşlar, Uşak Erkek Öğrenci Yurdu'ndaki kayıt işlemlerinin ardından kentte bulunan KYK'ya bağlı yurtlara yerleştiriliyor.
Yurtlarda oluşturulan sağlık odalarında doktorların sağlık kontrolünden geçen depremzedeler, ihtiyaç halinde hastanelere sevk ediliyor. Psikolog ve psikososyal destek uzmanları da vatandaşlarla görüşme yapıyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde kentteki okullara yerleştirilen öğrenciler de yurtlardan servislerle okullara taşınıyor.
Okul öncesi ve anasınıfı öğrencilerine ise yurtlarda oluşturulan sınıflarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki öğretmenler eğitim veriyor.
Uşak Erkek Öğrenci Yurdu'nda kalan depremzedeler, depremlerde yitirdikleri için yas tutarken devlet ve millet dayanışmasıyla asrın felaketinin getirdiği etkilerin üstesinden gelineceğine inanıyor.
Malatya'dan gelen 62 yaşındaki Abuzer Şahin, AA muhabirine, evinin Pazarcık merkezli ilk depremde hasar aldığını, Elbistan merkezli ikinci depremde ise tamamen yıkıldığını söyledi.
Depremlerde iş yerinin de yıkıldığını aktaran Şahin, "İnsanın evi gibisi yok tabii ama buradaki tüm yetkililer bizim için ellerinden geleni yapıyor. Bizi rahat ettirmek için bütün çabayı sarf ediyorlar diyebilirim. Yurttaki bütün personele çok teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun." dedi.
Depremde yaşanan yıkımın çok büyük olduğunu, o anları düşündükçe gözyaşlarını tutamadığını anlatan Şahin, "Hep birlikte el ele vererek bu zor günleri atlatacağız. Mutlaka ki atlatacağız. Çünkü biz ülke olarak çok şeyler gördük, çok şeyler atlattık. Bunu da atlatacağız, buna inanıyorum." diye konuştu.
Kahramanmaraş'tan gelen Emine Buyruk da depremde evlerinin yıkıldığını, oğlunun rahatsızlığı sebebiyle de çadırda kalamadıkları için Uşak'a geldiklerini anlattı.
Buyruk, çocuğu için başını sokabileceği bir ev istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Oğlum onkoloji hastası olduğu için enfeksiyon kapmaması gerekiyor. Devletimizden, hayırseverlerimizden Allah razı olsun. Burada en azından sıcak bir yerimiz var. Ama kafamız bizde değil şu an. Nereye gidersen git, sorun kafada seninle birlikte geliyor. Tamam rahatım ama ben şehrimize dönmek istiyorum. Şehrimiz ne kadar kötü olursa olsun orası yine bizimdir. Ben buradayım ama benim kafam şehrimizde. O yüzden bir an önce oraya dönmeyi istiyorum."
Annesinin de yatalak olduğunu anlatan Buyruk, "Annem köyde yaşıyor. Biz sırayla bakıyoruz. Ayın 10'unda bana gelecekti. Nerde kalacak annem onu bilmiyorum. Yani nereye gidersen git rahatlamıyor insan. Yani zannetmesinler şehrini terk edip geldi. Hayatta terk etmedim ben şehrimi. Şimdi bir çadırım olsun kurar giderim. Çadır çok. Ama benim oğluma yaramıyor. O yüzden ben buradayım yoksa hayatta terk edip gelemem vatanımı." ifadelerini kullandı.