Medicana'dan yapılan açıklamaya göre, mide kanseri çeşitli nedenlerden dolayı mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucunda gerçekleşirken ülkemizde en çok rastlanan kanserler arasında yer alan mide kanseri her yıl dünyada 800 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor.
Açıklamada mide kanserinin belirtilerinin iştahsızlık, şiddetli mide ağrısı, erken doyma, bulantı, kusma, diyete ve egzersize bağlı olmaksızın beklenmedik şekilde aşırı kilo kaybı, yutma güçlüğü, gıdaların mideye geçişinde zorluk hissetme, takılma hissi, kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkan halsizlik, yorgunluk, kesiklik hissi, baş dönmesi, solukluk, siyah renkli dışkılama, kanlı kusma, mide ve karın bölgesinde ele gelen sertlik olduğuna vurgu yapıldı.
Özellikle daha önce benzer şikâyetleri olmayan 40 yaş üstü hastaların hazımsızlık ve kilo kaybını mutlaka önemsemeleri gerektiğinin altı çizilen açıklamada mide kanserinin bazen hiçbir belirti vermeden, sinsice ilerleyebileceği ve bu kanserin çok sessiz ve sinsi seyrettiği için genellikle hastalığın daha ilerlemiş evrelerinde şikayetlere yol açarak bulgu verdiği hatırlatıldı.
Açıklamada mide kanseri riskini artırabilen faktörlerin, gastroözofageal reflü hastalığı, obezite, tuzlu ve tütsülenmiş gıdalar açısından yüksek bir diyet, meyve ve sebze tüketilmeyen diyet, ailede mide kanseri öyküsü, helicobacter pylori enfeksiyonu, uzun süreli mide iltihabı, sigara içmek ve mide polipleri olduğu belirtildi.
- "Kömür, kalay, çinko, bakır gibi metal işlerinde, lastik sanayisinde çalışanlarda mide kanseri riski artmaktadır"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Mahir Kırnap, erkeklerde, kadınlara oranla daha sık rastlanan mide kanserinin son yıllarda teknolojideki gelişmeler sayesinde erken teşhis edilip, doğru tedavi uygulamaları ile kontrol altına alınabildiğini ifade etti.
Kırnap, mide kanseri ile direkt ilişkisi olduğu gösterilen ve halk arasında mide mikrobu olarak bilinen Helikobakter pilori isimli bakteri, insanlara genellikle çocukluk çağında, su ve gıdalarla geçtiğini belirtti.
Uzun süre mide içinde sessiz bir şekilde yaşayan bu bakterinin zamanla gastrit, ülser ve daha nadiren mide kanserine yol açmakta olduğunu aktaran Kırnap, şunları kaydetti:
"Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, aşırı tuzlu veya tuzlanmış ürünler, nitrit ve nitrozamin denilen kanserojen maddelerin bulunduğu her türlü yanık ürün, tütsülenmiş ürünleri aşırı tüketmek, aşırı alkol tüketmek, düşük lifli beslenmek yani az sebze-meyve tüketmek, düşük narenciye yani C vitaminini az almak mide kanseri için risk faktörleridir.
Ayrıca son yapılan çalışmalarda çağımızın en büyük sorunlarından biri olan obezite yani aşırı kilolu olmak mide kanseri artıran bir diğer risk faktörüdür. Kömür, kalay, çinko, bakır gibi metal işlerinde, lastik sanayinde çalışanlarda mide kanseri riski artmaktadır. Yine 15-20 yıl önce midesinin bir kısmı alınmış olan kişilerde de mide kanseri toplumun diğer kesimlerine göre artmıştır."