Uşak'lı Diyetisyen Reyhan Sanan Uşak Güncel Haber Sitemize yaptığı açıklamalarda günümüz koşullarında değişkenlik gösteren mevsim şartlarına karşı sağlığımızı nasıl koruyacağımız hakkında açıklamalarda bulundu.

Kişinin üzerinde çalışması gerektiği en iyi proje kendisinin olması gerektiğini söyleyen Sanan kontrolsüz şekilde beslenmenin bağışıklık sistemimizdeki neden olduğu sorunlara açıklık getirirken.

Bağışıklık sistemimizi nasıl kuvvetlendirmemiz gerektiği hakkındada bilgiler verdi.

İşte Diyetisyen anlatımı ile Mevsim Değişikliğine karşı sağlıklı kalmanın incelikleri.

BAĞIŞIKLIK NEDİR?

BESLENMENİN BAĞIŞIKLIĞA NASIL BİR ETKİSİ OLABİLİR?

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte havalarda soğumaya başladı.

Vücudumuz bu aylardaki ani hava değişimlerinden fazlasıyla etkileniyor vücut direncimiz düşüyor bu sebeple sonbahar ve kış mevsimlerinde daha fazla hastalanıyoruz.

Bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hastalıklara daha kolay yakalanırlar peki nedir bu bağışıklık sistemi, Nasıl güçlendirebiliriz?

Bağışıklık sistemi, bakteri, virüs, parazit ve toksik madde gibi patojenik mekanizmalara karşı antijenleri harekete geçirerek, yanıtlayarak ve tanıyarak dışardan gelen saldırıları önlemek için sürekli çalışmakta olan bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin en iyi şekilde çalışması için ise sağlıklı beslenmenin rolü çok büyüktür beslenme yetersizlikleri çoğunlukla işlev kaybına neden olur.

C vitamini.

Güçlü bir antioksidan olan C vitamininin vücutta birçok görevi bulunmaktadır hücreleri serbest radikallerin verdiği hasara karşı korur kolajen sentezinde rol alır bağışıklık sistemini güçlendirir, Demir mineralinin emilimini kolaylaştır. Enfeksiyon bölgesine nötrofil göçünü sağlar B ve T lenfositlerin farklılaşmasına ve çoğalmasına destek olarak immün yanıtı düzenler C vitamini vücutta üretilemediği için dışardan alınması gerekir fazla alının C vitamini vücutta depolanamaz bu yüzden günlük olarak almak gerekir günlük alınması gereken miktar kadınlarda 75 mg, erkeklerde 90 mg’dır.

Meyve ve sebzeler c vitamini açısından en zengin besin gruplarıdır kuşburnu, turunçgiller, kivi, çilek, kızılcık, ananas, taze yeşil ve kırmızı biber, kara lahana, maydanoz, karnabahar, ıspanak gibi meyve ve sebzeler zengin kaynaklarıdır.

Örneğin; bir adet orta boy portakal tüketimi, günlük C vitamini ihtiyacınızın %75’ini karşılar ya da yarım çorba kasesi çilek 50 çilek, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar günlük olarak meyve ve sebze tüketen bireylerde C vitamini eksikliği görülme olasılığı düşüktür.

E vitamini.

E vitamini, bağışıklık hücrelerinde diğer hücrelere kıyasla daha yüksek oranda bulunan güçlü bir antioksidan, anti-inflamatuar ve antimikrobiyaldir beslenmede E vitamini desteğinin bağışıklık sisteminin işlevinin arttırdığı ve enfeksiyona yakalanma riskinin azalttığı görülmüştür yetişkin bireylerde günlük alınması gereken miktar, kadınlarda 8 mg, erkeklerde 10 mg’dır.

Fındık, badem, ceviz, ay çekirdeği gibi yağlı tohumlarda, bitkisel yağlarda, tahıllarda, ıspanak, tere, maydanoz, marul, kereviz, brokoli gibi sebze ve yeşilliklerde bulunur.

A vitamini.

Yağda çözünen bir vitamin olan A vitamini görme, üreme, büyüme ve gelişme, beyin fonksiyonlarının sürdürülmesi gibi birçok fizyolojik sürece dahildir ayrıca, sağlıklı bir immün sistem için de A vitamini alımı önemlidir.

A vitamini, vücuttaki bağışıklık yanıtını arttırabilme özelliğine sahiptir.

Bu yüzden, anti-inflamasyon vitamin olarak da bilinmektedir A vitamini eksikliği yaşayan bireylerde immün sistemin baskılandığı ve bireyin hastalıklara daha yatkın hale geldiği görülmüştür A vitamini kaynakları, havuç, tatlı patates, kabak, lahana, ıspanak gibi koyu yeşil renkli sebzeler, karaciğer, yumurta ve süt ürünleridir.

Çinko, Selenyum.

Çinko, büyüme, gelişme ve bağışıklık sisteminin işlevlerini korunmasında görev alan eser bir elementtir, Çinko eksikliği ya da fazlalığı, bağışıklık sistemi hücrelerinde ve aktivitesinde ciddi sorunlara yol açabilir.

Enfeksiyonlara karşı duyarlılığın artması, vücuttaki çinko miktarının düzensizliği ile ilişkilidir yapılan bir çalışmada, çinko takviyesinin yetişkin bireylerde grip enfeksiyonu semptomlarının süresini kısalttığı görülmüştür.

Çinko eksikliğinde, alerjiler, enfeksiyonlar ve bağışıklık hücrelerinin aktivitesinde azalmalar görülür vücudun enfeksiyonlara karşı hassasiyeti artmaktadır.

Çinko, istiridye, kümes hayvanları, kırmızı et, yumurta, süt ürünlerinde bulunur.

İçerisinde yüksek miktarda fitat bulunan besinler, kurubaklagiller, tahıllar, bazı meyve ve sebzeler, tohumlar, çinkoyu bağlayarak vücuttaki çinkonun biyoyararlılığını azaltır.

Selenyum, antioksidan ve anti-inflamatuar etki gösteren eser bir elementtir vücuttaki fizyolojik işlevlerini selenoproteinler aracılığıyla gerçekleştirir.

Selenyum eksikliğinde, enfeksiyon hastalıklarına yakalanma oranının arttığı ve hastalığın daha şiddetli geçirildiği rapor edilmiştir.

Selenyum desteği, bağışıklık hücrelerinin çoğalması, doğuştan gelen bağışıklık fonksiyonları üzerinde olumlu etki sağlar Selenyum takviyesinin selenyum düzeyleri düşük kişilere faydalı olabileceği, yeterli ya da yüksek selenyum düzeylerine sahip bireyleri olumsuz etkileyebileceği, bu nedenle selenyum alımını arttırmak için öneri verilmeden önce dikkatli olunması gerektiği vurgulanmaktadır.

Bu yüzden, bir uzmana danışılmadan takviye kullanılmamalıdır.

Selenyumun kaynakları, tahıllar, sebzeler, deniz ürünleri, et, süt ürünleri, Brezilya cevizi, yumurta ve kuruyemişlerdir.

Uzman Diyetisyen Reyhan Hanım ile nasihat dolu bu söyleşiden çıkarılacak ders yiyip, içerken sağlığımıza dikkat ettikten sonra şu sözünüde aklımızdan çıkarmamamız gerektiği olacak galiba.

"Kişinin Üzerinde Çalışması Gerektiği En iyi Proje Kendisidir"

Ahmet Itil/Haber.